Kahramanmaraş’ın Andırın İlçesi yayla turizminin cenneti olarak biliniyor. Her mevsim büründüğü farklı renklerle dağ ve yayla turizmine gönül verenlere adeta görsel şölen sunuyor.
Andırın’ın en önemli turizm özellikleri; doğası ve tarihinin bir arada oluşturduğu kompozisyondur. Sessiz bir şiir okursunuz Andırın’ı seyrederken. Tabiatla baş başa kalmak, buz gibi sularından içmek, tertemiz ve serin havasından faydalanmak isteyen pek çok kişi; Andırın ilçesini huzurlu günler geçirme arzusuyla ziyaret eder. Bu insanlar aynı zamanda doğal güzelliklerle birlikte, tarihin de o eşsiz zenginliklerinin tadına varabilirler. Ayrıca her türlü avcılık faaliyetlerine müsait olması yönüyle de ilçemiz, her geçen gün daha da bir önem kazanmaktadır.
Yaylacılık Andırın’ın en aşağı kesiminden en ucundaki köyüne kadar herkesin yaşantısının bir parçasıdır.. Andırın dışında Kadirli, Osmaniye, Adana gibi civar bölgelerinin yanı sıra yurt dışına kadar uzanan geniş bir kitle yaz sıcaklarının bastırmasıyla Andırın’ın muhtelif yaylalarına yaylaya çıkar. Nüfusu kışın 8.000 civarında olan ilçe, yazın havaların ısınmasıyla beraber yaklaşık 100 bine yakın insanı barındırır. Yayla zamanı ilçede bir hareketlilik ve ekonomik açıdan bir rahatlama göze çarpar.
Bu nüfus artışı sosyal hayatı da önemli ölçüde değiştirir. Yayla zamanının gelmesi ile düğünler, şölenler, spor turnuvaları, bir çok müsabakalar yoğun şekilde düzenlenir.
Yayla zamanında her ailenin maddi imkanları doğrultusunda kendisine bir yerleşim alanı seçtiği gözlemlenir. İlçe merkezinde ev kiralayanlardan, kendi yaylalık evlerine göç edenlerden, serin ve sulak arazilere çadır kuranlardan tutun da Andırın’ın yüksek bölgelerine kurulan mevsimlik sitelere kadar uzanan bir alanı kapsar.
Andırın’da yazları Çınar Geçidi mesire alanı, Kışla Bahçesi gibi yerler her gün dolup taşarken; kışın bir kişiyi dahi bulamayacağımız Çığşar, Halbur ve Akifiye, Altınboğa, Çokak köyleri civarındaki yaylalık yerlerde binlerce insanı görebiliriz.
Yaylacılık Andırın’da bir kültürdür. Bu kültür eski çağlardan günümüze kadar gelmiştir. Öyle ki Beşbucak’ta oturan Soğancılar’a, akgümüş’te otura Se’ye, Geben’de oturan Kayranlı dağına doğru yaylaya çıkar. Dolayısıyla hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı ilçede göç zamanı bir kervan şeklinde yaylaya çıkılmaktadır. Bu dönemlerde yaylayla ilgili anıların, türkülerin ve ağıtların zenginliği bir hayli renklidir.
Çok eski çağlardan günümüze kadar uzanan süreçte Andırın’ın; Adana, Kadirli, Osmaniye ve Yeşilova bölgelerinde yaşayan insanların yayla merkezi olduğunu tarihsel ve kültürel ürünlerden hareketle tespit ediyoruz. Andırın ileriki yıllarda da bu misyonunu daha da kapsamlı şekilde devam ettirecek doğa özelliklerine fazlasıyla sahiptir. Her geçen yıl Andırın’da yaylacılık faaliyetleri büyüyerek ve gelişerek yayla cenneti olmuştur.