‘Aileler kariyer planlamasında çocuklarını özgür bırakmalı’
İSTANBUL, – ÖĞRENCİLERİN kariyer planlaması yaparken ülkenin sosyo-ekonomik koşullarını dikkate alarak istihdam oranları yüksek alanları tercih ettiğini belirten Doç. Dr. Berke Kırıkkanat, “Aileler kendi kariyer hayatlarında gerçekleştiremedikleri istek ve arzularını, çocuklarınınkinde gerçekleştirmeye çalışmamalı. Belirli bir alana onları yönlendirmek yerine çocuklarının özerk davranmalarına, kendi kendilerine karar vermelerine izin vermeli, onları olduğu gibi kabul ederek destekleyici rolü benimsemeli” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Berke Kırıkkanat, öğrencilerin kariyer planlaması yaparken neleri dikkate alması gerektiğine ilişkin bilgi verdi. Öğrencilerin hızlı iş bulabilecekleri alanları üniversite tercihi listelerinin ilk sıralarına aldığını belirten Doç. Dr. Kırıkkanat, TÜİK verilerine göre sağlık ve refah; mühendislik, imalat ve inşaat, eğitim, bilişim ve iletişim teknolojileri ile iş, yönetim ve hukuk lisans alanlarını tercih ettiklerini söyledi. Kırıkkanat, “Teknolojik araçlar ve yapay zekâ, gençlerin mesleki keşif süreçlerini hızlandırıyor. Ancak, sosyal medya etkisi, aile beklentileri ve kişisel tercihler arasında kalmak, gençlerin karar verme süreçlerini zorlaştırabilir” dedi.
2024 YKS Yerleştirme Sonuçlarına göre her dört gençten birinin ilk tercihine yerleştiğine vurgu yapan Kırıkkanat, “Bu sadece YKS temelinde yapılan tercih sıralaması sonucunda elde edilen bir veridir. Hedeflenen alanda eğitim alma şansı yakaladıklarına dair daha kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç vardır” diye konuştu.
‘DUYGUSAL ZEKÂYI GELİŞTİRMEK ÖNEMLİ’
‘Kariyer yapılanması, hayat boyu devam eden bir süreçtir’ ifadelerini kullanan Doç. Dr. Berke Kırıkkanat, şunları ekledi:
“Bireysel açıdan gencin kariyer hedefleri; doğuştan getirdiği öğrenme potansiyelinin yanında ilgi duyduğu alanlarla, başarı duygusunu deneyimlediği becerileriyle, aile yaşantısıyla ve ülkemizin sosyo-ekonomik koşullarıyla şekillenmektedir. Keşfettikleri mesleki alanlar, kariyer hedeflerini netleştirmede önemli unsurlardır. Örneğin, oyun çağı döneminde oynanan taklit oyunları çeşitli mesleki alanlara olan ilginin keşfini mümkün kılmaktadır. Okul çağı döneminde kendi becerilerinin onu başarıya götürdüğünü hissettirdiği alanlar, hangi mesleki alanda mutlu, tatmin ve yeterli hissedeceğine dair yol göstermektedir. Burada anaokulu öğretmeninin, sınıf öğretmeninin ve okul psikolojik danışmanının gözlem ve rehber gücü önemli rol oynuyor. Ortaöğretim döneminde soyut düşünme kapasitesiyle birlikte varsayımsal düşünme, eleştirel sorgulama yeteneğiyle dijital araçları kullanarak merak ettikleri konular hakkında bilgi edinme, araştırma yapma, yeni fikirler üretme kariyer hayatlarını yapılandırmada önemli adımlar olarak karşımıza çıkıyor. Gencin mesleki değer keşfine başvurması onun ilgili kariyer yolcuğuna değerli katkılar sunuyor. Özellikle analitik ve yaratıcı zekanın yanı sıra duygusal zekaya dair becerilerin ne kadar önemli olduğu son yıllarda sıklıkla vurgulandığından bu becerileri geliştirmenin gençlerin kariyer hedeflerine ulaşmalarında önemli olduğu görülüyor.”
‘BEN OLAMADIM ÇOCUĞUM OLSUN DEMEYİN’
Ailelerin, çocuklarının mesleki keşif sürecinde, onların gelişimsel özelliklerine uygun olarak ilgilerine, becerilerine ve yeteneklerine odaklanmaları gerektiğine işaret eden Kırıkkanat, şu bilgilendirmelerde bulundu:
“Aileler kendi kariyer hayatlarında gerçekleştiremedikleri istek ve arzularını çocuklarınınkinde gerçekleştirmeye çalışmamalı, belirli bir alana onları yönlendirmek yerine çocuklarının özerk davranmalarına, kendi kendilerine karar vermelerine izin vermeli, onları olduğu gibi kabul ederek destekleyici rolü benimsemelidir. Özellikle hem kendi hem başka aile üyeleriyle sosyal kıyaslamalara başvurmamalı, her çocuğun kendine özgü bir gelişimsel hızının olduğunu ve kariyer yolcuğunun benzersiz olduğunu dikkate almalıdır. Çocuğun okul psikolojik danışmanı ve öğretmeniyle iş birlikçi bir yaklaşımla iletişimde olmalı ve mesleki alan keşfinde onlarla karşılıklı etkileşim içinde bulunmalıdır.”
Doç. Dr. Kırıkkanat, okul yönetiminin kariyer yolculuklarında öğrencilere nasıl yardımcı olabileceğine ilişkin şunları söyledi:
“Okul yönetimi, okul psikolojik danışmanının gözlem ve rehber gücüyle hareket etmeli ve aileyle iş birlikçi bir yaklaşım benimsemelidir. Okul psikolojik danışmanı, anaokulundan lise son sınıfa kadar gencin kariyer gelişimine ait verileri derlemeli ve kapsamlı bir şekilde hem genci hem de aile üyelerini incelemelidir. Özellikle kariyer danışmanlığında kullanılan ölçüm araçlarının yanında aileyle ve gençle yapılan görüşmelerle, geçmişten gelen verilerle birlikte bir yol haritası oluşturmada gence yardımcı olmalıdır. Önemli olan gencin hayalleri için heyecanlanmasına fırsat vermektir.”