Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

TİRŞİK DERGİSİ 42.Cİ SAYISI ÇIKTI

Andırın Gelişim Platformu İmtiyaz
Andırın Gelişim Platformu İmtiyaz sahibi Ahmet Narinoğlu öncülüğünde ‘TİRŞİK’ dergisi 42.ci Güz  sayısı çıktı.
  Tirşik Dergisi Güz sayısında, Andırın’ın kurulduğu günden beri yaşadığı ve özlemi olan yol meselesini kapak konusu yaptı.
  Tirşik dergisi, kış, bahar, yaz derken gecikmeli olsa da sizlerle güz mevsimli buluşuyor. Başta emeği geçenleri kutluyoruz.
  Andırın Gelişim Platformu adına  İmtiyaz sahibi Ahmet Narinoğlu şunları söyledi. “Dergimiz güz sayısı olarak çıkıyor. Biraz dergimizden bahsedelim. Akademik çevrelerden sürekli aranıyoruz. Tirşik dergisinde işlenen, yazılan konular referans alınıyor. Dergi isteniyor. Ne güzel ki, eski sayılar taranarak tirşik dergisi sitesinde bütün sayılar taranarak sunuldu. Dergide ne işlenmişse bugün birer tarihi vesika olarak yerini alıyor.
  Tirşik dergisi, ilke olarak; tarih, doğa, insan, kültür, değerler, sanat, edebiyat alanlarını işliyor. Konuları tamamen yerel. Yerelin kültür ve değerlerin, varlıklarını işliyor. Her sayıda güncel olan bir konuyu dosya olarak işliyoruz. Dergi, kuşaklar arasında köprü olmak istiyor. Yerel kültür ve değerlerimizi yeni kuşaklara taşımak istiyor. Şimdiye kadar yaptıklarıyla rüştünü ispat etmiştir.
Dergimizin amaçları arasında akademik tirşik dergisi çıkarmakta var. Bunun için çalışmalar sürüyor. Yöremizin akademik, araştırmacı insan kaynağının, yine yöremize çekmek istiyoruz. İstiyoruz ki, bölgenin değer ve varlıkları her yönden işlensin, gün yüzüne çıkarılsın. Bu konuda iş birliği ve destek
bekliyoruz. Çağrımızı yineliyoruz.
  Narinoğlu; Tirşik dergisi bu sayıda, Andırının kurulalı beri yaşadığı ve özlemi olan yol
meselesini ele alıyoruz. Yol deyip geçmeyelim. Her Andırınlı doğar, büyür, hayatın sonuna gelir
hala yol özlemi bitmezdi. Şimdilik bir nebze bitmiş oldu. Dergi biten yolu hikayesiyle, yeni önerilerle işliyor. Emeği geçenleri takdirle anıyor, emeklerine sağlık diyoruz.
  Dedik ya, dergi bir köprü vazifesi yapıyor. Hele bu çağda kaybolan, yozlaşan kültür, göçen toplum ortamında yaptıklarımız paha biçilmez değerde. Kim katkı veriyorsa, dert edindiği için veriyordur. Andırında her okumuş yazmış, hatta okumaz yazmaz olsa da aydındır. Kendinde ne varsa çevresine yayar. Üretir. Işık olup aydınlatır. İşte bu insan yönümüz en büyük gücümüzdür. Çünkü bu topraklar bereketli, insanı dolu kılmıştır. Ne yazık ki, değerlerimiz aramızdan bire bir çekiliyor. Geç kalıp ah vah etmek nafile. İnsanımızdan ne kaparsak kar. Topuma karşı kutsal bir görevdir. Çağrımız şudur. Üretin, biriktirin. Gelecek nesillere aktaralım. Payidar olmanın yolu da budur.
  Andırının çok zeki çocukları, gençleri var. Her biri bir vesileyle desteğe muhtaç. Elinden tutulmayı bekliyor. Keşfedilmeyi bekliyor. En yakınımızdan başlamak üzere karınca kaderince gençlere eğilelim. Onlarda, bunun karşılığını, yeni nesillere verecektir. Dergimiz bu anlamda bir aracıdır.
Yine her sayıda tekrar ettiğimiz gibi, yazılarınızı, çalışmalarınızı bekliyoruz.
  Sanat, edebiyat kaygısı taşımıyoruz. Yeter ki, üretin kafidir. Yine ekleyelim. Dergi zamanın ekonomik şartları gereği kâğıt olarak yayınlanamıyor. İnternet sitemizde sayısal olarak yayınlıyoruz. Biz de , sizin gibi istiyoruz ama takatımız bu kadar. Kim istemez dergiyi eline alsın, sayfaların çevirsin, birine sunsun. Şikâyete hakkımız yok.
  Narinoğlu; Tarih boyunca kuzeyden güneye inen bütün yollar Andırından geçmiş. Torosları en kolay aşan, en kestirme yol olmuş. Andırın bölgesinde yol güzergahında irili ufaklı 27 kalenin mevcudiyeti bize bunu ispatlar.
  Yol Andırının kaderidir. Nasıl İbni Haldun coğrafya kaderdir demişse, yolda Andırın için kaderdir. Zaten tarihten beri Andırın göç yolu üzerindedir. Çukurova’dan yaylalara, Anadolu’ya yol buradan geçerdi. O zamanlarda ulaşım vasıtaları hep aynı, yol yapısı patika veya ulaşılabilir vaziyette
olup her yerde aynıydı. Ve Andırın en kestirme, en kolay geçit veren yol güzergahı üzerindeydi. Dolayısıyla Andırının yol sorunu yoktu. Ne zamanki, motorlu vasıtalar çıkınca, düzgün, işleyen yollara
ihtiyaç doğdu. Bu defa siyaseten güçlü olanlar kendi memleketlerinden  yol geçirdiler.
  Andırın gibi hakkı olduğu halde yola kavuşamayan yerler oldu. Yol geçen yerler kalkındı. Geçmeyen yerler geriledi. Andırında hak ettiği halde yola kavuşamayan, dolayısıyla kalkınamayan yer oldu. Bu hep böyle sürdü. Andırın, yolunun yapılmadığını doğrudan siyasete bağladı. Normal yollardan başvurduğunda,‘’planlamaya aldık, yatırım programına alçağız yapacağız’’ dendi. Ne yazık ki yıllar yılı böyle sürdü. Andırın, bunun oyalama olduğunu hep bildi. Eksiğinin siyasi destek olduğuna hep inandı.
  Gün geldi, artık Millet Vekilimiz oldu. Andırın’ın ve yolun kaderi de değişmeye başladı.
” ifadelerine yer verdi.