İSTANBUL, – SOĞUK havanın kalp ve damar sisteminin işleyişini olumsuz etkileyebileceğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ekmekci, “Soğuk hava, kan damarlarının daralmasına neden olarak kan basıncını ve kalbin iş yükünü artırır. Ayrıca kalbe ek yük bindirebilir ve bu da hassas bireylerde kalp krizi riskini artırabilir” dedi.
Soğuk havanın, kalp ve damar sisteminin işleyişini etkileyebileceğini dile getiren VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ekmekci, tıpkı aşırı sıcaklar gibi aşırı soğuk havalarda da özel önlemler alınması gerektiğinİ belirtti. Prof. Dr. Ekmekci, soğuk havanın kalbi nasıl etkileyebileceği hakkında bilgilendirmede bulundu.
Soğuk havanın kan damarlarının daralmasına (spazmına) neden olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ekmekci, “Bu durum kalbin potansiyel olarak iş yükünün artmasına yol açar, altta hastalığı olanlarda sıkıntılara yol açabilir. Kan basıncı değişiklikleri görülebilir. Soğuk hava, vazokonstriksiyon (spazm) nedeniyle daha yüksek kan basıncına yol açabilir. Yüksek kan basıncı, özellikle önceden kalp rahatsızlığı olan kişilerde kalbi zorlayabilir. Soğuk hava, daha yüksek kalp krizi sıklığıyla ilişkilendirilmiştir. Bunun nedeni, artan kan basıncı, kalp üzerindeki stres ve daha soğuk havalarda (tıpkı aşırı sıcaklarda olduğu gibi) kan pıhtılarının daha kolay oluşma potansiyeli olabilir” diye konuştu.
‘KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR GÖRÜLEBİLİR’
İnsanların soğuk havalarda daha az aktif olduğunu ve bu durumun da kondisyon kaybına yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Ekmekci, “Egzersiz eksikliği, zamanla kardiyovasküler sistemi zayıflatarak kalbin daha az verimli olmasına neden olabilir. Vücut soğuğa maruz kaldığında fizyolojik stres yaşayabilir (alışkın olmayan bireylerde). Bu stres, kalp atış hızını ve kan basıncını da artıran stres hormonlarının (adrenalin gibi) salınmasını tetikleyebilir. Soğuk hava, kalbin elektriksel aktivitesini de etkileyerek özellikle mevcut kalp rahatsızlığı olan kişilerde aritmilere (düzensiz kalp atışları) yol açabilir. Şiddetli soğuk, vücut sıcaklığının tehlikeli derecede düşük seviyelere düştüğü hipotermiye yol açabilir. Bu durum kalp fonksiyonunu önemli ölçüde bozabilir ve yaşamı tehdit edebilir” diye konuştu.
‘SOĞUK HAVA YORGUNLUK VE STRESE NEDEN OLABİLİR’
Soğuk havaların yorgunluk ve strese neden olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ekmekci, “Soğuk hava geleneksel anlamda kalbi yormasa da, özellikle soğuk koşullarda yapılan fiziksel efor sırasında kalbin iş yükünü ve stresini artırabilir. Bu, özellikle kalp rahatsızlığı olan veya daha az formda olan kişilerde yorgunluk ve gerginlik hissine yol açabilir. Soğuğa maruz kaldıktan sonra, kalbin artan iş yükünden kurtulması için daha fazla zamana ihtiyacı olabilir, özellikle yaşlı yetişkinlerde veya kardiyovasküler sorunlar gibi altta kronik hastalığı olanlarda bu durum gözlenebilir. Soğuk hava gerçekten de kalbe ek yük bindirebilir ve kardiyovasküler sağlığı etkileyebilir. Özellikle önceden kalp rahatsızlığı olan kişilerin sıcak giyinmek, aşırı soğukta yorucu aktivitelerden kaçınmak ve kan basıncını etkili bir şekilde yönetmek gibi soğuk havalarda bazı önlemler alması önemlidir. Kış aylarında kalp sağlığı konusunda endişeler varsa, bir sağlık uzmanına danışılması önerilir” dedi.
‘ASTIM SEMPTOMLARINI TETİKLEYEBİLİR’
Soğuk havanın sağlık açısından risklerinin 5 ayrı başlıkta incelenebileceğini dile getiren Prof. Dr. Ekmekci, bunları şöyle anlattı:
“Hipotermi: Vücudunuzun üretebildiğinden daha hızlı ısı kaybettiği ve tehlikeli derecede düşük vücut sıcaklığına yol açan bir durumdur.
Donma: Parmaklar, ayak parmakları, kulaklar ve burun gibi ekstremitelerde meydana gelebilen cildinizin ve alttaki dokuların donması.
Dehidratasyon: Genellikle sıcak hava ile ilişkilendirilmesine rağmen, soğuk havalarda da artan idrar üretimi ve yeterli sıvı içilmemesi nedeniyle dehidratasyon meydana gelebilir.
Kaygan yüzeyler: Buz ve kar, düşme riskini artırabilir.
Soğuk kaynaklı astım: Soğuk hava hırıltı ve nefes darlığı gibi astım semptomlarını tetikleyebilir.
Kalp zorlanması: Soğuk hava kalbe ek yük bindirebilir ve bu da hassas bireylerde kalp krizi riskini artırabilir.”
‘RİSKLERİ AZALTACAK ÖNLEMLER’
Prof. Dr. Ekmekci, soğuk havada egzersiz yaparken riskleri en aza indirmek için yapılabilecek yöntemler hakkında şu bilgileri verdi:
“Uygun giyinin: Gerektiğinde kolayca takılıp çıkarılabilen, nefes alabilen giysiler giyin.
Isınma ve soğumaya dikkat edin: Egzersizinizin yoğunluğunu kademeli olarak artırın ve azaltın.
Susuz kalmayın: Egzersizinizden önce, sırasında ve sonrasında su veya sporcu içecekleri için.
Uzuvları koruyun: Eldiven, şapka ve sıcak çorap giyin.
Durumların farkında olun: Aşırı soğuk, rüzgâr veya karda egzersiz yapmaktan kaçının.
Vücudunuzu izleyin: Hipotermi veya donma belirtilerine dikkat edin.”
‘KIŞ AYLARI SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI İÇİN RİSKLİDİR’
Araştırmaların kalp krizi riskinin kışın birkaç faktör nedeniyle artabileceğini gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Ekmekci, risk faktörlerini şöyle sıraladı:
“Soğuk stresi: Soğuk dereceler kan damarlarının daralmasına neden olabilir, bu da kan basıncını ve kalbin iş yükünü artırır.
Artan kan pıhtılaşması: Soğuk hava, kanın pıhtılaşmaya daha yatkın hale gelmesine neden olabilir.
Solunum yolu enfeksiyonları: Kış, kalp krizi riskini artırabilen solunum yolu enfeksiyonları için yaygın bir zamandır.”