Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Çocuklarda alt ıslatma sorununa dikkat

ANTALYA (İHA) – OFM ANTALYA HASTANESİ ÜROLOJİ UZMANI OP. DR. OLCAY KÖSE, ÇOCUKLARIN GECE ALTINI ISLATMA SORUNUYLA İLGİLİ ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU. “ENÜREZİS NOKTURNA” OLARAK ADLANDIRILAN BU DURUMUN, 5 YAŞ ALTI ÇOCUKLAR İÇİN NORMAL OLDUĞUNU BELİRTEN DR. KÖSE, YAŞANAN SORUNLARIN YÜZDE 97’SİNİN ORGANİK BİR BOZUKLUĞA DAYANMADIĞINI VURGULADI.

ANTALYA (İHA) - OFM

Üroloji Uzmanı Op. Dr. Olcay Köse, çocukların gece altını ıslatma sorunuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. “Enürezis Nokturna” olarak adlandırılan bu durumun, 5 yaş altı çocuklar için normal olduğunu belirten Dr. Köse, yaşanan sorunların yüzde 97’sinin organik bir bozukluğa dayanmadığını vurguladı.

OFM Antalya Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Köse, “Eğer 5 yaşını bitirmiş bir çocuk gece uykusunda idrar kaçırıyorsa buna gece altını ıslatma (Enürezis Nokturna) denir. Bu yaştan önce çocukların gece altını ıslatmasının normal kabul edilmesinin nedeni, çocuklarda sinirsel (nörolojik) olgunluğun bu yaşta tamamlanmamış olmasıdır. Beş yaşındaki çocukların yüzde 15’i gece altını ıslatma sorunu yaşayabilir. Bu oran 10 yaşında yüzde 7’ye, 12 yaşında yüzde 3’e, ve 15 yaşından sonra yüzde 1’e düşer” şeklinde açıklama yaptı.

“Çocukların yüzde 15’i altını ıslatabilir”

Çocuklarda gece idrar kontrolünün kazanılmamış olması durumuna “Primer Enürezis Nokturna” denildiğini ifade eden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Olcay Köse; tedavi gerektiren durumların organik bir nedenle ilişkili olduğunu aktardı, 5 yaş altı çocuklarda tedavi uygulanmaması gerektiğini belirtti. OFM Antalya Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Olcay Köse; “Beş yaşını bitirmiş bir çocuğun gece uykusunda idrar kaçırması durumuna gece altını ıslatma denir. Bu yaşa kadar çocukların sinirsel olgunluğunun tamamlanmadığı göz önüne alınmalıdır. Beş yaşındaki çocukların yüzde 15’i gece altını ıslatabilir. Bu oran 10 yaşında yüzde 7’ye, 12 yaşında yüzde 3’e ve 15 yaşından sonra yüzde 1’e düşer. Primer Enürezis Nokturna, çocuğun hiçbir zaman gece idrar kontrolünü kazanamamasını ifade ederken, Sekonder Enürezis Nokturna, çocuğun 5 yaşını bitirdikten sonra en az 6 ay boyunca kuru dönem yaşadığını belirtir” diye konuştu.

“Tedavi soruna göre şekilleniyor”

Gece alt ıslatma konusu hakkında yapılan birçok araştırma olduğunu belirten Dr. Köse, hastalığın tanısına ilişkin, “Genetik faktörler, uyku sorunları, organik nedenler (işeme bozuklukları, idrar kanalı darlıkları, idrar yolu enfeksiyonları, anatomik bozukluklar), hormonal sorunlar gibi çeşitli etkenler neden olabilir, ancak vakaların yüzde 97’sinde organik bir neden bulunmamaktadır. Enürezis Nokturna tanısını koymak için ilk adım, gece altını ıslatmanın yanı sıra çocuğun gündüzleri de idrar kaçırması, idrar yaparken zorlanma, ağrı hissi, kabızlık gibi şikâyetlerin olup olmadığını sorgulamaktır. Hasta öyküsü, muayene ve tetkiklerle altta yatan nedenleri belirleyip tedaviyi şekillendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

“Tedavi, hekim, aile, çocuk üçgeniyle mümkün”

Köse, çocuk ve ailelerin uzman hekime problemi tüm detaylarıyla anlatması gerektiğini, bu durumun teşhis ve tedavide kritik önem taşıdığını aktardı. Her yıl vakaların yüzde 15’inin kendiliğinden düzeldiğine dikkat çeken Op.Dr. Köse; “Her yıl vakaların yüzde 15’inin kendiliğinden düzeldiğini unutmamak önemlidir. Hijyen faktörleri, ailelerin çocuklarının sağlığı konusundaki kaygıları, gece idrar kaçırmanın psikolojik bir neden olmadığını ancak doğru yönetilmezse çocukta psikolojik etkilerinin olabileceğini anlamak ve nedenleri açıklığa kavuşturmak önemlidir. 5 yaş altı çocuklara tedavi uygulanmamalıdır. Çocukta altta yatan organik bozukluk mevcutsa tedavi edilmelidir. Onun dışında 5 yaşından büyük çocuklarda motivasyonel yöntemler, mesane egzersizleri, ilaç gibi tedavi yöntemlerimiz bulunmaktadır. Hangi tedavinin hangi yaş grubunda uygulanması gerektiği ve çocukta psikolojik etkilerinin en aza indirilmesi aslında tedavinin ana şemasını oluşturmaktadır. Bu durum hekim-aile-ve çocuk üçgeninde uyumlu bir süreç yönetimi ile mümkündür” ifadelerini kullandı.