ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, piyasaların beklentilerinin karşılandığı için geleceğe daha güvenle baktıklarını kaydederek, “Yıllık enflasyon son 18 ayın en düşük seviyesine geriledi, bu durum yeni ekonomi yönetiminin ve ortaya koyulan vizyona dair atılan müşahhas adımların bir göstergesi” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran ayı enflasyon oranlarını değerlendiren Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, Aralık 2022’den itibaren küresel enerji fiyatlarında enerji indirimleriyle başlayan sürecin devam ettirilmesi ve girdi fiyatlarında mutlak bir düşüşün hedeflenmesi gerektiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki ekonomi yönetimini, Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası politikalarını desteklediklerini kaydeden Başkan Bahar, “Piyasa beklentileri karşılandığı için geleceğe daha güvenle bakabiliyoruz. Yıllık enflasyon son 18 ayın en düşük seviyesine geriledi, bu durum yeni ekonomi yönetiminin ve ortaya koyulan vizyona dair atılan müşahhas adımların bir göstergesi” diye konuştu.
İş dünyası için kredi beklentisi
Ekonomide alınan önlemlerin neticesinde kısa süre içerisinde düşük enflasyonu görmenin büyük bir memnuniyet olduğunu kaydeden Başkan Bahar, “Ancak baktığımızda hala enflasyonun yüksek olduğunu görebiliyoruz. Bu önlemler ve sıkı politikalarla devam edilmesi tünelin sonundaki ışığı göstermiştir” dedi. İş dünyasının beklentilerine ilişkin konuşan Başkan Bahar, “Sanayicimizin ve üreten sektörlerimizin, ihracatçımızın kredi beklentisi para politikasının sıkılaştırılması çerçevesinde görülmesin istiyoruz. Sektörlerimizin krediye ulaşmada, finansa ulaşmada sıkıntıları halen devam etmektedir. Burada farklı bir politikayla, üretime, ihracata, yatırıma ve istihdama yönelik kredi paketlerinin beklentisi tüm sektörlerimizde günden güne artan bir şikâyet olarak devam etmektedir” diye konuştu.
Enflasyonla kalıcı mücadele
Enflasyonla kalıcı mücadele için sıkı para politikasının yanında maliye politikası ve yapısal reformların finansal istikrar için önem arz ettiğine dikkat çeken Başkan Bahar, “Tek başına para politikası yeterli değildir. IMF raporuna göre dünyada enflasyonun yüzde 25’i iş gücü kaynaklıdır. Ücretlerdeki artış ve Mart 2024’de gerçekleştirilecek yerel seçimler nedeniyle verilen yüksek bütçe açıkları enflasyon üzerindeki baskıyı sürdürmektedir. Ülkede yaşanan üçüz açık enflasyon açısından çözülmesi zor bir denklem olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.
Kira artışlarında yavaşlama
Başkan Bahar, 2023 Haziran ayı enflasyonunun, bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 3,92, Yİ-ÜFE’de yüzde 6,50 olarak açıklandığını belirterek, “Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 38,21, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 40,42 düzeyinde artış gösterdi” dedi.
Haziran ayında konut fiyat artışının yavaşlaması ve bazı gıda ürünlerinde gerileme olduğunu dile getiren Başkan Bahar, “Yıllık ortalama enflasyonun cari hızı TÜFE’de yüzde 60-70, ÜFE’de yüzde 90-100 bandında seyretmiştir. Seçim sonrası birçok mal grubuna yapılan zamlar, Haziran ayında asgari ücrete yapılan artışlar ve TCMB’nin beklentinin altında faiz artışına gitmesi nedeniyle döviz kurlarında yaşanan yukarı yönlü trend, enflasyonda Mayıs ayına göre hızlı bir artışa neden olmuştur” ifadelerini kullandı.
Tarımsal girdi maliyetleri arttı
Yıllık enflasyonun son 18 ayın en düşük seviyesine gerilemesinin yüksek enflasyon baskısına yönelik tedbirlerin artırılması olduğunu belirten Başkan Bahar, “Enflasyonun yüksek seyretmesinde gıda fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarının etkili olduğu görülürken, yaz aylarında mevsimsel olarak düşmesi beklenen yaş-sebze meyve fiyatları arzdaki daralmaya bağlı olarak artmıştır” dedi.
Fiyatı en çok artan ürün çay
Madde bazında fiyatı en çok artan ürün yüzde 14,93 ile çay olduğunu dile getiren Başkan Bahar, “İkinci ve üçüncü sırada yüzde 12,37 ile oteller ve pansiyon ve diğerler gruplarda ve yüzde 12,29 ile sigarada gerçekleşmiştir” diye konuştu. Manşet enflasyonda ve çekirdek enflasyonda geri çekilmeye işaret eden Başkan Bahar, “Yıllık bazda TÜFE ve Yİ-ÜFE makasının Haziran ayında bir miktar arttığı gözlemlenmiştir. Haziran ayında dünyadaki küresel gıda fiyatları düşüşünün aksine, gıda fiyatları yıllık yüzde 52,52 ile artış trendinde etkili olmaya devam etmiştir. Gıda fiyatlarının yanı sıra TÜİK’in TÜFE verilerine göre yıllık enflasyon sağlıkta yüzde 66,93, eğitimde yüzde 50,86, konutta yüzde 20,73 ve giyimde yüzde 19,49 düzeyinde gerçekleşmiştir” şeklinde konuştu.
Asgari ücret, memur ve emekli zamları önem arz ediyor
Özellikle gıda başta olmak üzere temel mal ve hizmetlerde yaşanan pahalılıktan dolayı en çok dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın alım gücüne etki ettiğini dile getiren Bahar, “TÜİK’in Hanehalkı Tüketim Harcamaları verilerine göre Türkiye’de en düşük yüzde 20’lik gelir diliminde yer alan yurttaşlarımızın gıdaya ayırdıkları payın yüzde 36 olduğu göz önüne alındığında gıda enflasyonu konusunda önlemlerin artırılması gerekmektedir. Asgari ücrete, memur ve emeklilere yapılan zamlar dar gelirli ve sabit gelirli vatandaşlarımızın satın alma gücünün iyileştirilmesi ve yoksullukla mücadele açısından önem arz etmektedir” diye konuştu.
Sıkılaşma politikası ve döviz kurunun seyri önemli
Seçim sonrası yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in taahhüt ettiği rasyonel zemine dönüş politikasının yansımaları konusunda yeni ekonomi programını değerlendiren Başkan Ali Bahar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz oranlarını yüzde 15’e artırarak Eylül 2021’de başlayan ‘Yeni Ekonomi Programı’nın temelini oluşturan negatif faiz politikasından vazgeçilerek, para politikasındaki bu değişim ile TCMB birinci ve temel önceliğinin fiyat istikrarı yani enflasyon olduğuna vurgu yapmıştır. TCMB, yılbaşından bu yana yüzde 30 değer kaybeden TL’yi baskılamak için kullandığı doğrudan rezerv satışlarını durdurma kararı almıştır. Merkez Bankası’nın faiz oranlarının kademeli artışının devam edeceğine dair piyasaya verdiği sıkılaşma politikası sinyali enflasyon ataletinin kırılabilmesi açısından önemlidir. Ancak faiz artışına rağmen piyasada reel faizler hala negatiftir ve döviz kurları faiz kararına rağmen yukarı yönlü seyir izlemektedir. Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması 2023 yılı sonuna kadar uzatılmıştır. Dövizde yukarı yönlü sıçramalar yaşanmaması için yılsonunda KKM’nin yeniden dövize dönüşünün önüne geçilmesi gerekmektedir. Yüksek ve istikrarsız kurlar, kur artışı kaynaklı maliyet artışları ile kalıcı fiyat istikrarı önünde önemli engel teşkil etmektedir.”