İSTANBUL, – Farklı ülkelere seyahat edenlerin karşılaştığı riskleri en aza indirmeyi amaçlayan bir farkındalık çalışmasına imza atıldı. Online yabancı dil öğrenme platformu Preply, sözlü iletişimin yetersiz kaldığı veya riskli ortamlarda, dünya çapında kabul edilen yardım çağrısı işaretlerinin ve imdat simgelerinin bilinirliğini araştırdı. 27 ülkede gerçekleştirilen araştırmada Türkiye’den de katılımcılar yer aldı. Türkiye vatandaşlarının yaz tatili tercihleri ve tatil davranışlarına dair sonuçlar da elde edildi.
Platformun internet sitesinde yayınladığı araştırmaya göre Türkiye’de 5 kişiden dördü, hayatında en az bir kez yalnız seyahat etti. Dünyada ise bu oran yüzde 64 ile sınırlı kaldı. Türklerin, tanımasalar bile grup halinde seyahat etmekten daha çok keyif aldığı ve 10 kişiden 7’sinin seyahat edeceği yerin güvenliğini önceden kontrol ettiği görüldü. Araştırmada, internetin ve medyanın gücüyle küresel kamuoyuna mal olmuş çeşitli imdat çağrısı jestlerine yer verildi. Buna göre Türkiye’de en çok bilinen imdat çağrısı işareti, dört parmağın baş parmağı avuç içinde kapatmasıyla yapılan ve karşıdaki kişiye ev içi şiddet işareti veren sinyal oldu. Ev içi şiddet yardım sinyalinin Türkiye’de 2 kişiden biri tarafından bilindiği görülürken, bu oran dünyada yüzde 40 olarak açıklandı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, “Türkiye’de yalnız seyahat etmeyenler dahi solo travel olarak tabir edilen yalnız seyahati deneyimlemek istediğini dile getirmektedir. Platformumuzda gördüğümüz ilk kez yurt dışına seyahat edecek insanların evrensel kabul edilen ingilizce derslere olan talebinin fazlalığını gözlemledik. İnsanların hiç bilmediği bir ülke veya şehre, bir de yalnız başlarına gitmesi her ne kadar heyecan verici olsa da çeşitli riskler barındırmaktadır. Bu doğrultuda araştırmayla, evrensel bir dil olarak kabul edilebilecek acil durum imdat çağrıları konusunda çalışma yaparak farkındalık oluşturmak istedik” diye konuştu.
TÜRKİYE’DEKİ EN POPÜLER ACİL DURUM İŞARETİ DÖRT PARMAK
Sivişoğlu, “’Angel Shot’ olarak bilinen bir imdat işareti, bar veya gece kulübü gibi bir ortamda tehlikede hisseden herhangi birinin işletme sahiplerinden destek istemesinin en işlevsel yolunu sunuyor. Türkiye’de 4 kişiden birinin tacize uğradığını söylediği düşünüldüğünde bu, etkili bir araç olabilir. Öte yandan STAN olarak kısaltılan bir kelime, mesajlaşırken kullanıldığında karşı tarafa ‘yetkilileri hemen gönderin’ mesajı verebiliyor. Küresel toplum, belirlediği ifadelerle acil durumlarda evrensel bir iletişim dili oluşturuyor. Yine de bu saydığım acil durum ifadelerinin küresel bilinirliği oldukça az” dedi.
“FARKINDALIĞI ARTIRMAK KAMU GÜVENLİĞİNE KATKIDA BULUNUR”
Acil durum sinyallerini ve imdat çağrılarını bilmek kadar, bu çağrılarla karşılaşıldığında nasıl davranılacağının bilinmesinin de önemini vurgulayan Sivişoğlu, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Almanca, İngilizce, İtalyanca özel ders öğretmeni arayışındaki insanlara Preply olarak, literatür taramaları ve gerçek araştırma teknikleri kullanarak dil, kültür ve temel iletişimle ilgili araştırmalara imza atıyoruz. Bu araştırmamızda İngilizce bilmenin yurt dışı seyahatlerde güven verdiğini, dil hakimiyeti olmayanların ise yurt dışında çeviri uygulamalarıyla iletişim kurduklarını gözlemledik. Evrensel bir simgesel dile, yardım çağrısı ve SOS sembolü dili konusunda imza attığımız bu araştırmadaki bir sonuçta bize, Türkiye’de 2 kişiden birinin yardım çağrısıyla karşılaştığında ne yapacağını bildiğini gösterdi. Sonuçlara ilişkin tespitlerimiz, işyerlerinin ve sivil toplum başta olmak üzere küresel bir imdat dili geliştirme konusunda teşvik edici olması gerektiği yönündedir. Halihazırda kabul görmüş jest ve çağrı sinyallerinin daha geniş kesimlere yayılması, hem yurt içi ve yurt dışında seyahat güvenliğini artırabilir hem de kamu güvenliğine katkıda bulunarak suç oranlarının azaltılmasına rol oynayabilir.”