Sevgili Cumhurbaşkanım.
Ben Şükrü NALKESEN (Hakimiyet Gazetesi Sahibi) Kahramanmaraş’ta 50 yılını yerel gazetecilik mesleğine adamış memleketi için doğru olanı yazmayı ve hakkını savunmayı görev bilen memleket milliyetçisi bir gazeteciyim.
Davamız adına 2000 yılında yola çıktığınız günden bugüne kadar yolunuzu, yolumuz bildiğimiz için daima arkanızdan yürümeyi onur bildik. Şerefle yürümeye devam edeceğiz.
Sevgili Cumhurbaşkanım..
Affınıza sığınarak sizlere memleketimin durumunu özetlemek ve haddim olmayarak sizi bilgilendirmek isterim. Kahramanmaraşlılar olarak size inandık ve sınırsız destek verdik. Şimdi soruyorum.
Dünyada madalyası ve Kahramanlığı ile övünç kaynağı olmuş bir ilin madalyası 1 asır sonra 2.ci bir vilayete (Gaziantep) vererek bizleri incittiğinizin farkında değil misiniz?
İstiklal savaşında binlerce şehit vererek aldığımız Kahramanlık ünvanımızı, anız yakıp duman çıkartarak, vatan hainlerinin emellerine ulaşmasını engelleyen Kazan’la paylaşmaktan da onur duyduğumuzun bilinmesini isterim.
Sevgili Cumhurbaşkanım..
Seçimlerde memleketine hizmeti değil, kendi egolarını tatmin eden kişileri listeye alarak görevlendirdiniz. Bu kişilerin hiçbirinin kendi oylarının olmadığını biliyoruz. Davamıza gönül verenler, Zat’ı Alinize yanlış bilgiler verildiği hususunda hemfikir.
İster vekillik olsun ister belediye başkanlığı seçimleri, hepsi size verilen oylarla göreve gelen kişilerdir. Son yapılan seçimde Cumhurbaşkanına verilen oy ile milletvekillerine verilen oyların oranı açık bu işin açık göstergesidir.
Sevgili Cumhurbaşkanım..
Asrın felaketini yaşayan ilimizin depremde dahi boynu bükük kalmıştır. Siz bizim hem Cumhurbaşkanımız, hem bakanımız hem de reisimizsiniz. Bizler size aşığız ama ilimizi siyasette yöneten ve yönetmeye talip olan kişilerden memnun değiliz.
Çünkü; içme suyunu dahi bizim verdiğimiz G. Antep’in her alanda gölgesinde kalmaktan bıktık. Son olarak yapılan yatırımlarda Adıyaman’a ROKETSAN, Malatya’ya ASELSAN gibi devasa yatırım yapılırken, bize de TUSAŞ gibi bir yatırımı reva görmek gerçekten sahipsiz olduğumuzun bir kanıtıdır.
Sevgili Cumhurbaşkanım..
Bu yazıyı kaleme almamdaki sebep, memleketime yapılan haksızlığa daha fazla sessiz kalamayaşımdır. Peygamberimizin hadisinde “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır.” demesidir.
Umarım ki, yapılan bu kadar haksızlıkların karşılığı size tepki olarak dönmesin.
Son söz; yazdığım bu mektupta hatalarım olduysa affola. Siz bizim daima bir büyüğümüz ve reisimizsiniz.
Hoşçakalın. Saygılarımla….