İSTANBUL, – HAVALARIN soğumasıyla birlikte bitki çayı tüketiminin arttığına dikkat çeken Uzman Diyetisyen Gözdenur Çavuş Uka, “Sağlıklı görünen tüm beslenme alışkanlıklarında olduğu gibi bitki çayları tüketiminde de bilinçli davranılmalıdır. Özellikle bitki çayları, doğal diye kontrolsüzce tüketilmemelidir. Çünkü fazla tüketilen ve yanlış seçilen bitki çayları karaciğer ve böbrek hastalıklarına yol açabilir, sindirim sistemini rahatsızlıklarını artırabilmektedir” dedi.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Gözdenur Çavuş Uka, bitki çayları hakkında açıklamalarda bulundu. Bitki çayları hakkında merak edilenlere değinen Uzm. Dyt. Uka, “Yüzyıllardır hem lezzet hem de şifa kaynağı olarak tercih edilen, vücudumuzun işleyişine olumlu katkılarını daha fazla fark ettiğimiz bitki çayları son zamanlarda merak edilen konular arasındadır. Kimine göre şifa, kimine göre zehir olan bu çayların kullanım alanlarını ve kullanım miktarlarını bilmek çok önemlidir. Sağlıklı görünen tüm beslenme alışkanlıklarında olduğu gibi bitki çayları tüketiminde de bilinçli davranılmalıdır. Yanlış bilgiler ve hatalı tüketim, beklenen yararların aksine insan sağlığına oldukça büyük zararlara yol açabilir” diye konuştu.
‘DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR’
Uzm. Dyt. Uka, bitki çayları hakkında doğru bilinen yanlışları şöyle sıraladı:
“Bitki çayları zayıflatır: Sadece bitki çayı içerek kilo vermeyi beklemek doğru değildir. Bazı bitki çayları sağlıklı bir diyet ve düzenli spor programına ek olarak metabolizmayı hızlandırmaktadır. Ancak tek başına mucize beklemek oldukça yanlıştır.
Tüm bitki çayları aynı etkiyi gösterir: Fitoterapi bir bilimdir. Her bitkinin içeriği, kullanımı ve etki alanları birbirinden farklıdır. Örneğin; papatya çayı sakinleştirici etkiye sahipken, yeşilçay metabolizmanın hızlanmasında etkilidir.
Doğal olan her şey zararsızdır: Bir şeyin doğal veya organik olması o şeyin sınırsızca tüketilmesi anlamına gelmemektedir. Özellikle bitki çayları doğal diye kontrolsüzce tüketilmemelidir. Çünkü fazla tüketilen ve yanlış seçilen bitki çayları karaciğer ve böbrek hastalıklarına yol açabilir, sindirim sistemini rahatsızlıklarını artırabilmektedir.”
‘POŞET ÇAY TÜKETİMİNE DİKKAT EDİLMELİ’
Sıklıkla tüketilen poşet bitki çaylarından bahseden Uzm. Dyt. Uka, “Poşet çaylar pratik, ulaşılabilir ve taşınabilme kolaylığı sebebiyle sıkça tercih edilse de, kaliteli markaların tercih edilmesi önemlidir. İnsan sağlığı açısından kullanıldığı malzeme bakımıyla önem arz etmektedir. Bu bağlamda, doğal bileşenlerden üretilen poşet çayların tercih edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, poşet çay tercih edilirken çaya nano ve mikroplastik bırakmayan poşet çayların tüketilmesi gerektiği söylenmektedir. Poşet çaylar için üretilen müslin bez torbasının, klasik poşet çaylarda kullanılan malzemelerden en büyük farkı, çaya mikro ve nanoplastik bırakmayan, doğal bir yapıya sahip olmasıdır. Pamuk liflerinden üretilen müslin bez torbalarıyla ambalajlanan poşet çayların, hem insan hem de çevre açısından daha sağlıklı olduğu söylenebilir. Açıkta satılan bitki çaylarını tercih etmek isterseniz de alacağınız yerlerin maliyet veya başka nedenlerle bitkileri karıştırabilme ihtimaline karşı güvenilir bir aktar olmasına dikkat etmenizde fayda bulunmaktadır” dedi.
‘YANLIŞ DOZDA TÜKETİM ALERJİK REAKSİYONLARA SEBEP OLABİLİR’
Uzm. Dyt. Uka, bitki çaylarının zararlı olduğu durumları şu şekilde sıraladı:
“Aşırı tüketim mide bulantısı, kusma, ishal gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarına sebep olabilir.
Fazla miktarda kafein alımı çarpıntı, uyku problemi ve kramplara sebep olabilir.
Yanlış bitkilerin karıştırılması karaciğer ve böbreklere yük vererek toksik etkilere neden olabilir.
Yanlış bitki ve yanlış dozda tüketim alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.”
‘GÜNDE 2-3 FİNCAN TÜKETİLEBİLİR’
Sağlıklı bir birey için günlük 2-3 fincan bitki çayının yeterli olduğunu dile getiren Dyt. Uka, “Ancak bu miktar kişiye ve sağlık durumuna göre değişmektedir. Bitki çaylarını günlük rutininize eklemeden önce sağlık durumunuza etkilerini öngörebilmek adına bir uzmana danışmanız oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.
‘FAYDALI BİTKİ ÇAYLARI’
Her bitki çayının kendine has faydalarının mevcut olduğuna dikkat çeken Dyt. Uka, bunları şu şekilde paylaştı:
“Beyaz çay: Çaylar arasında en az işlem görmüş, antioksidan miktarı en yüksek olan bitki çayıdır. Beyaz çay, özellikle kolajen yıkımını baskılayıcı ve cilde esneklik veren elastin maddesinin yıkımını önleyen etkiye sahiptir. Böylece daha sıkı ve esnek cilt oluşumuna katkı sağlar.
Yeşil çay: Baş ağrısı, vücut ağrıları, depresyon, bağışıklık sistemini destekleyicisi, metabolizmayı hızlandırıcı etkisi vardır. Yapılan çalışmalarda güçlü antioksidan içeriği sayesinde, düzenli tüketiminin kansere karşı koruyucu etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
Tarçın çayı: Kan şekerinin düzenlenmesinde etkilidir. Diyabet ve insülin direnci olan kişilerde günde 1 fincan önerilmektedir.
Rezene çayı: Gaz, şişkinlik, kramp ağrılarında, mide ve bağırsak problemlerinin çözümüne olumlu etkisi mevcuttur.
Papatya ve Melisa çayı: Stres ve uykusuzluk döneminde sakinleştirici etki sağlamaktadırlar.
Ada çayı: Kan dolaşımını hızlandırıcı, sindirimi kolaylaştırıcı ve astıma karşı etkili bir bitki çayıdır. Boğaz enfeksiyonlarına iyi gelmektedir. Ayrıca regl düzensizliği yaşayan kişilerin kanamalarının daha düzenli periyotlarda olmasına destek olur.
Ihlamur: Soğuk algınlığına karşı bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahiptir.”
‘BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DESTEKLER’
Bitki çaylarının içerdiği antioksidanlar, mineraller ve vitaminler sayesinde bağışık sistemini desteklediğini söyleyen Dyt. Uka, “Ancak bu çaylar hastalıklara karşı koruyucu bir kalkan değil, tamamlayıcı alternatif bir destektir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, gece kaliteli uyku uyumak ve az stressiz bir yaşamın bir parçası olarak bitki çayları rutine eklenmelidir” dedi.
‘HASTALIKLARI OLANLAR VE HAMİLELER UZAK DURMALI’
Hangi bireylerin bitki çayı tüketirken dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Dyt. Uka, şu bilgileri paylaştı:
“Tansiyon hastaları: Meyan kökü ve Yeşil çay gibi bitki çayları tansiyon hastalarına iyi gelmeyebilir. Tansiyon hastasıysanız bitki çayı tüketirken mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Kan sulandırıcı ilaç kullananlar: Zencefil ve yeşil çay, kan sulandırıcı etkileri artırmaktadır.
Hamileler: Adaçayı gibi bazı bitkiler rahim kaslarını uyarabilir. Hem bu sebeple hem de bitki çaylarının toksitesinden etkilenmemek adına gebelik süresince hiçbir bitki çayını tüketmemekte fayda vardır.”