AK Parti’li Yüksel: Tutuklama kararı, adaletin ne kadar güçlü bir araç olduğunu hatırlatıyor

Taha AYHAN/ ANKARA, – TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında verilen tutuklama emrine ilişkin “Bu karar, çok daha derin bir anlam taşımaktadır. Bu karar, adaletin ne kadar güçlü bir araç olduğunu hatırlatıyor” dedi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Yüksel, İsrail’in […]

AK Parti'li Yüksel: Tutuklama kararı, adaletin ne kadar güçlü bir araç olduğunu hatırlatıyor

Taha AYHAN/ ANKARA, – TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında verilen tutuklama emrine ilişkin “Bu karar, çok daha derin bir anlam taşımaktadır. Bu karar, adaletin ne kadar güçlü bir araç olduğunu hatırlatıyor” dedi.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Yüksel, İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Layha bölgesindeki bir hastanede düzenlediği hava saldırısı sonucunda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca Filistinlinin katledilmesini şiddetle kınayıp, lanetlediklerini söyledi. Yüksel, “Bugün, uluslararası hukuk ve insanlık adına tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin 21 Kasım 2024 tarihinde verdiği ‘tutuklama emri’ kararları, adaletin sınır tanımadığını ve mağdurların sesi olmayı sürdüreceğini bir kez daha göstermiştir. Tabii ki bu kararın icrası kararın verilmesinden daha önemlidir. Bu nedenle, her aşamada takip ettiğimiz gibi bu kararın icrasının da takipçisi olacağımızı vurgulamak istiyorum” dedi.

‘SIFIR TOLERANS YAKLAŞIMININ GÜÇLÜ BİR KANITIDIR’

UCM’nin, İsrail Devleti’nin itirazlarını oy birliğiyle reddederek, Roma Statüsü’nün adalet mekanizmalarını kararlılıkla uyguladığını belirten Yüksel, “Aynı zamanda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emirleri çıkarılmıştır. Bu, uluslararası toplumun, savaş suçlarına ve insanlığa karşı işlenen suçlara karşı sıfır tolerans yaklaşımının güçlü bir kanıtıdır. Tarih kitapları bugünü sadece hukuki bir kararın verildiği bir gün olarak değil, evrensel insan haklarının ve adaletin ne kadar güçlü bir temel üzerine inşa edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatan bir an olarak yazacaktır” diye konuştu.

‘BU KARARLAR NETANYAHU VE HÜKÜMETİNİ DURDURMASI GEREKMEKTE’

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararların, insanlık adına mücadele eden herkesin sesi, adaletin sarsılmaz bir zaferi ve sessiz bırakılmış milyonların çığlığı olduğunu vurgulayan Yüksel, şunları söyledi:

“Bu kararlar, Gazze’de yankılanan acının, Filistin halkının çektiği ızdırabın ve insanlık onuruna yapılan saldırıların artık cezasız kalmayacağına dair güçlü bir beyandır. Uluslararası Ceza Mahkemesi Ön Yargılama Dairesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında 20 Mayıs’ta gelen ‘tutuklama’ talebine 6 ay sonra cevap vermiştir. Burada önem arz eden bir konu, Mahkeme, Netanyahu ve Gallant’ın suç işlediğine dair ‘makul gerekçeler’ olduğunu bildirmiştir. UCM, İsrail’in, mahkemenı̇n yargı yetkı̇sı̇nı̇ kabul etmesı̇nı̇n gereklı̇ olmadığını, bu tutuklama kararlarının açıklanmasının mağdurların ve aı̇lelerı̇nı̇n menfaatı̇ne olduğunu ifade etmiş ve ı̇ddı̇a edı̇len suçlar arasında cı̇nayet, zulüm ve dı̇ğer ı̇nsanlık dışı eylemlerı̇n bulunduğunu açıklamış bulunmaktadır. Uluslararası bir mahkeme olan UCM’den gelen bu kararların Netanyahu ve hükümetini durdurması gerekmektedir. Artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Çünkü, Netanyahu ve hükümetinin, uluslararası mahkemeler tarafından aleyhine kararlar alındıktan sonra Gazze ve Batı Şeria’daki saldırıları yoğunlaştırma eğiliminde olduğunu gözlemledik. Bunu Uluslararası Adalet Divanı’nın geçici tedbirlere ilişkin kararları ve işgalin hukuksuzluğuna ilişkin tavsiye niteliğindeki görüşünü yayınlamasının ardından izledik.”

‘ADALET BİR GÜN MUTLAKA GALİP GELİR’

Yıllardır Filistin halkının bir ablukanın gölgesinde olduğunu, insan onuruna ve temel haklarına yönelik sistematik saldırılar altında yaşam mücadelesi verdiğini aktaran Yüksel, “Çocukların açlıktan gözleri kapanırken, dünya onların çığlıklarını duymazdan geldi. Anneler evlatlarını kucaklarında toprağa verirken, adalet sessiz kaldı. Gazze’nin insanları yıkıntılar arasında yaşamaya çalışırken, dünya kör ve sağır gibi davrandı. Bugün ise adalet onların yanında olduğunu gösterdi. Bugün, Binyamin Netanyahu ve Yoav Gallant gibi liderlerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle sorumlu tutulacakları açıklandı. Bu sadece hukukun değil, insanlık onurunun zaferidir. UCM’nin aldığı karar, sadece iki kişiye karşı çıkarılmış bir tutuklama emri değildir. Bu karar, çok daha derin bir anlam taşımaktadır. Adalet bir gün mutlaka galip gelir” ifadelerini kullandı.

‘BU KARAR, CEZASIZ KALMAYACAĞINI GÖSTERMİŞTİR’

Yüksel, Netanyahu ve Gallant hakkında çıkarılan tutuklama emirlerinin, tarihin bir gerçeğini değiştirmek için atılan cesur bir adım olduğunu belirterek, “Gazze halkını temel yaşam kaynaklarından mahrum bırakarak insanların açlıktan ölmelerine neden olmak, modern tarihin en karanlık suçlarından biridir. Bu suç, Filistin halkını yalnızca fiziksel olarak değil, manevi olarak da yok etmeye yönelik bir girişimdir. Sivilleri doğrudan hedef alan saldırılar ve bu saldırılardan kaynaklanan acılar, uluslararası hukukun temel ilkelerine yapılan bir saldırıdır. Bu karar, bu eylemlerin cezasız kalmayacağını göstermiştir” dedi.

Exit mobile version